Semazenler, "Melevi Tarikatı"nın bir parçası olan Sufizm'in özel bir geleneği olan "Sema" ritüelini gerçekleştirirler. Bu ritüelde semazenler, dönerek ve özel bir şekilde dans ederek ruhsal deneyimler yaşarlar. Sema ritüeli, Mevlana Celaleddin Rumi'nin öğretilerine dayanmaktadır ve birçok sema dönüşü, manevi bir deneyim ve trans halini ifade eder.
Sema ritüeli aşağıdaki unsurları içerir:
Kapanışlar: Semazenler, beyaz özel giysiler olan "tennure"leri giyerler. Bu giysi, semazenin dünyevi arzuları ve bağları terk ettiğini simgeler.
Başlama Pozisyonu: Semazenler, sağ elini göğsüne, sol elini ise yukarıya doğru kaldırarak başlama pozisyonunu alırlar. Bu, Tanrı'nın birliği ve tevhidini ifade eder.
Dönüşler: Semazenler, dönmeye başlarlar. Dönüşler, dünyevi varlıklardan soyutlanmayı ve Tanrı'ya olan yaklaşımı simgeler. Semazenler, sağ elini yukarı kaldırırken, sol elini aşağıya doğru uzatır. Bu pozisyon, Tanrı ile insan arasındaki ilişkiyi gösterir.
Müzik ve Ney Sesi: Genellikle sema ritüeli sırasında canlı ney müziği çalınır. Ney, semazenlerin ruh hali üzerinde etkili bir enstrümandır ve manevi bir deneyimi daha derinleştirmeye yardımcı olur.
Dönüş Sırası: Semazenler, belirli bir sırayla dönerler. Dönüş sırası, semazenlerin dünyevi bağları terk edip manevi bir yükseliş yaşadığını gösterir.
Son Duruş: Sema ritüeli tamamlandığında, semazenler ellerini açarlar ve Tanrı'ya yönelik bir bağlılık ve teşekkür ifadesiyle sona erer.
Sema ritüeli, manevi bir deneyim ve kendini keşfetme yolculuğu olarak kabul edilir. Semazenler, bu ritüel sırasında kişisel bağlantılarını güçlendirmeye, iç huzur bulmaya ve Tanrı'ya yakınlaşmaya çalışırlar. Mevlana Celaleddin Rumi'nin öğretileri, aşk, hoşgörü ve birlik temasını vurgular ve sema ritüeli bu değerleri sembolize eder.